Ortadoğu’da yıllardır süren İsrail-İran geriliminde yapay zekâ ilk kez aktif biçimde kullanılıyor. Siber saldırılar, insansız sistemler ve veri tabanlı tehdit analizleri savaşın seyrini değiştiriyor.
Ortadoğu’da Yeni Dönem: Savaşlar Artık Algoritmalarla Yürütülüyor
İsrail ile İran arasında uzun süredir devam eden siber savaşlar, artık daha sofistike ve tehlikeli bir boyuta taşındı. Son gelişmeler, iki ülkenin sadece insan gücü ve klasik silahlarla değil, aynı zamanda yapay zekâ destekli sistemlerle karşı karşıya geldiğini ortaya koydu.
2025’in başından itibaren artan bölgesel gerilimle birlikte, hem İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) hem de İran’ın elit siber birimi olan IRGC, yapay zekâ tabanlı sistemleri aktif olarak devreye aldı. Yapay zekânın bu süreçte istihbarat toplama, hedef tespiti, savunma sistemleri yönetimi ve propaganda operasyonlarında önemli rol oynadığı belirtiliyor.
Yapay Zekâ Hangi Alanlarda Kullanılıyor?
Uzmanlara göre, İsrail ve İran arasında süregelen çatışmada yapay zekâ teknolojileri şu alanlarda kritik rol oynuyor:
- Siber Güvenlik: Otomatik tehdit algılama ve zararlı yazılım analiz sistemleri devrede.
- İnsansız Hava Araçları (İHA): Yapay zekâ ile hedef tespiti ve saldırı kararları hızlandı.
- Veri Madenciliği: Açık kaynaklardan elde edilen bilgilerle istihbarat üretimi yapılıyor.
- Dezenformasyon Tespiti: Sosyal medyada yayılan yalan haberlerin algılanması ve karşı propagandanın organize edilmesi.
- Yapay Ses ve Görüntü Üretimi: Deepfake videolarla psikolojik savaş teknikleri uygulanıyor.
Bu gelişmeler, geleneksel savaş kurallarını altüst ederken, algoritmaların karar verici pozisyonda yer aldığı bir savaş modelini öne çıkarıyor.
İran’ın Yapay Zekâ Gücü: IRGC’nin Dijital Ordu Hamlesi
İran Devrim Muhafızları, özellikle son beş yılda yapay zekâ alanına ciddi yatırımlar yaptı. Tahran’daki Sharif Teknoloji Üniversitesi ile iş birliği içinde geliştirilen algoritmalar, askeri istihbarat analizlerinde ve savunma sistemlerinin yönetiminde aktif olarak kullanılıyor.
İran kaynaklarına göre, bu sistemler sayesinde İsrail’in radar sistemlerine karşı geliştirilmiş kamuflajlı insansız hava araçları rotalarını kendileri belirleyebiliyor ve hedef şaşırtma algoritmaları ile savunma hatlarını aşabiliyor.
İsrail’in Dijital Siperleri: Otomasyon Tabanlı Erken Uyarı Sistemleri
İsrail ise yıllardır dijital güvenlik ve yapay zekâ teknolojilerinde lider ülkeler arasında yer alıyor. Özellikle Unit 8200 adlı siber birim, dünyaca ünlü birçok start-up ve teknolojik inovasyonun kaynağı olarak biliniyor.
Bu birim, yapay zekâ ile entegre edilmiş erken uyarı sistemleri, sınır gözetleme araçları ve otomatik tehdit analiz motorları geliştirerek İran kaynaklı saldırılara karşı sürekli tetikte. Ayrıca sivil alanlara yapılabilecek saldırılar, AI destekli senaryo analizleriyle önceden tespit edilerek alarm sistemlerine entegre ediliyor.
Yapay Zekânın Etik Tartışmaları Büyüyor
Teknoloji uzmanları ve uluslararası hukukçular, yapay zekânın savaş alanında kullanılmasıyla birlikte etik sınırların bulanıklaştığı görüşünde birleşiyor. Özellikle ölümcül kararların tamamen algoritmalara bırakılması, insan hayatının bir yazılım tarafından değerlendirilmesi gibi kaygılar gündemde.
Birleşmiş Milletler’e bağlı bazı kurumlar, bu konuda yeni düzenlemeler yapılması gerektiğini savunurken, şu ana kadar uluslararası düzeyde bağlayıcı bir karar alınmış değil. Bu da ülkelerin kendi teknolojik gelişmişlik düzeylerine göre savaşın kurallarını yeniden yazmasına yol açıyor.
Dezenformasyon Savaşları ve Algoritmik Propaganda
Yapay zekânın bir diğer tehlikeli kullanımı ise bilgi savaşları. Hem İran hem de İsrail tarafında, sosyal medya platformlarında otomatik botlar, sahte hesaplar ve yapay içerikler aracılığıyla kamuoyu yönlendirilmeye çalışılıyor. Özellikle X (eski adıyla Twitter), Telegram ve Instagram gibi mecralarda yürütülen bu savaş, gerçek haber ile manipülasyon arasındaki sınırları belirsizleştiriyor.
Yapılan analizlere göre, son dönemde İsrail’e yönelik uluslararası kamuoyunda artan eleştirilerin bir kısmı, yapay olarak çoğaltılmış içerik kampanyalarıyla beslendi. Benzer şekilde İran yanlısı bazı içeriklerin de gerçek dışı veri ve manipülatif görseller içerdiği tespit edildi.
Yapay Zekâ Savaşında Gelecek Ne Getirir?
Uzmanlara göre bu gelişmeler, yalnızca İsrail-İran eksenine özgü değil. Dünya genelinde birçok ülke, askeri yapay zekâ sistemlerine geçiş sürecine girmiş durumda. Rusya, Çin, ABD ve Hindistan gibi ülkeler, sadece klasik silahlarla değil, veri tabanlı, öğrenen sistemlerle donatılmış dijital ordular kuruyor.
İsrail-İran arasındaki bu yüksek gerilimli örnek, gelecekteki çatışmaların artık sadece cephelerde değil, ekranlar ve algoritmalar üzerinden gerçekleşeceğini açıkça gösteriyor. Bu durum, sivil güvenlik, uluslararası hukuk ve insan hakları alanında yeni sorular doğuruyor.